# | cat | tur |
---|
1 | Retrats de les víctimes de Gaza: un nou projecte artístic | Yeni Sanat Projesi ile Filistin'deki Kayıp Yaşamların Portreleri Yapılıyor |
2 | Retrats de les víctimes de Gaza, per Kerry Beall (Font: Beyond Words Gaza). | Kerry Beall'ın elinden Gazze mağdurlarının portreleri. (Kaynak: Beyond Words Gaza) |
3 | «Desperta, fill meu! | “Uyan oğlum! |
4 | T'he comprat joguets, per favor, desperta!». | Sana oyuncaklar getirdim, lütfen uyan!” |
5 | Aquestes van ser les paraules del pare de Sahir Salman Abu Namous mentre es dirigien a l'hospital. | Bu sözler hastane yolundaki Sahir Salman Abu Namous'un babasının sözleriydi. |
6 | Sahir, de quatre anys, ja era mort: els fragments dels obusos israelians li havien esclatat la meitat del cap. | 4 yaşındaki Sahir, kafasının yarısının İsrail tarafından atılan bir şarapnelle parçalanması sonucu çoktan yaşamını yitirmişti. |
7 | L'11 de juliol del 2014, un avió de guerra israelià va bombardejar sa casa, en el barri de Tal Al-Zaatar, al nord de Gaza. | 11 Temmuz 2014 tarihinde Kuzey Gazze'de Tal Al-Zaatar'daki evi bir İsrail savaş uçağı tarafından bombalanmıştı. |
8 | Els habitants de la ciutat només feia tres dies que vivien la guerra i ja hi havia un total de 130 víctimes, d'entre elles 21 nens. | Gazzeliler sadece üç gündür savaş içindelerdi ve 21'i çocuk olmak üzere 130 kayıp vermişlerdi, ölümler 51 gün içerisinde 2.000 Filistinli kadar olacaktı. |
9 | En 51 dies de matança van morir més de 2.000 palestins. | Sahir ile kardeşi. |
10 | Sahir amb un membre de la seva família (Font: Electronic Intifada). | (Kaynak: Electronic Intifada). |
11 | La foto del petit Sahir difunt és massa impactant per mostrar-la. | Sahir'in ölümünün görüntüsü burada paylaşmak için fazla vahşi. |
12 | La mort de Sahir ha impulsat Kerry Beall, una artista de Brighton, al Regne Unit, a començar un projecte artístic que té com a finalitat pintar el retrat d'aquells que van perdre la vida a Palestina l'estiu passat. | Brighton, İngiltereli sanatçı Kerry Beall‘ın başlattığı ‘Beyond Words‘ [Kelimelerin Ötesinde] adındaki, geçen yaz Filistin'de hayatını kaybedenlerin portrelerini çizmeyi hedefleyen sanat projesinin ilham kaynağı Sahir'in ölümüydü. |
13 | En una entrevista amb Global Voices, Kerry Beall va contar allò que la va impressionar: | Beall, Global Voices Online'a proje fikrinin nasıl başladığını anlattı. |
14 | Tot va començar quan vaig llegir la història de Sahir Abu Namous en una notícia publicada a Twitter. | Her şey Twitter'da bir haber tweetinde Sahir Abu Namous'un hikâyesini okurken başladı. |
15 | Un parent relatava en quines circumstàncies havia mort el nen. | Akrabalarından biri nasıl öldüğünü anlatıyordu. |
16 | Només tenia quatre anys. | Henüz 4 yaşındaydı. |
17 | No es tractava d'un article anònim, era real. | Duyarsızlaştırılmaya çalışılan diğer haberlerden değildi, gerçekti. |
18 | Era el crit desesperat d'un membre de la família. | Bir aile mensubunun umutsuzluk ve çaresizlik sözleriydi. |
19 | Era tan impactant que, en aquell moment, em va caure a sobre com un gerro d'aigua freda. | Tamamen saftı, işte o an gerçeklik bin tokat gibi üzerime indi. |
20 | El retrat de Sahir Abu Namous (Font: Beyond Words Gaza). | Sahir Abu Namous'un portresi. |
21 | Beyond Words intenta col·lectar fons des de la pàgina Kickstarter per tal de recollir un total de 3.000 lliures esterlines d'ací a finals del mes de juliol. | (Kaynak: Beyond Words Gaza) Beyond Words projesi Temmuz ayının sonuna dek £3,000 elde edebilmek için Kickstarter'da fon kampanyası başlattı. |
22 | Gràcies a aquests diners, Beall té previst «pagar el material, emmarcar els retrats que calgui, enviar-los a Gaza i trobar una sala on exposar-los, fins que vinguin per ells o fins que els tornin a les famílies de les víctimes». | Beall bu parayı “malzemeler, portrelerin çerçevelenmesi, Gazze'ye ulaştırılması ve portreler toplanana veya teslim edilene dek bir sergide tutulması için” kullanmayı planlıyor. |
23 | No crec que sigui l'única que se sent completament impotent. | Büyük ihtimal tamamen çaresiz hissettiğimi söylediğimde yalnız değilim. |
24 | El nombre d'homes, de dones i de nens que han mort és, simplement, desolador. | Bu kadar çok masum erkek, kadın ve çocukların hayatlarının yok olup gittiğini bilmek insanı yıkıyor. |
25 | És aclaparador i és molt dur pensar-ho i de vegades, com moltes altres persones que conec, m'he de distanciar de la situació per poder continuar amb la meva pròpia vida. | Düşünmesi zor ve bunaltıcı bir şey ve ben, belki de diğerleri gibi, kendi hayatıma devam edebilmek için kendimi bu gerçeklikten uzaklaştırıyorum. |
26 | Però, aquell dia, em va tocar una fibra sensible que no podia ignorar. | Ama o gün, kaçamadığım bir şekilde beni yakaladı. |
27 | Vaig sentir la necessitat de fer alguna cosa, aleshores, el vaig pintar. | Bir şeyler yapmak zorunda hissettim, böylece onu çizdim. |
28 | No sabia quines en serien les reaccions, ja que es tracta d'un tema molt delicat. | Çok hassas bir konu olduğundan dolayı alacağım tepkinin ne olacağını bilemiyordum. |
29 | Li vaig ensenyar el retrat a la seva família i els va encantar. | Portreyi ailesine gösterdim ve çok sevdiler. |
30 | Aquesta reacció va enfortir el meu desig d'actuar, i vaig començar a pintar altres vides perdudes. | Harekete geçmek için bir dürtü oluştu, ben de kaybolan diğer hayatları çizmeye başladım. |
31 | Kerry Beall va acabar amb un missatge de gratitud. | Beall minnettarlıklarını belirterek bitirdi: |
32 | Tot el món ho ha valorat molt, i cada comentari positiu em motiva a continuar amb el projecte. | Bu proje için motivasyonumu güçlendiren her olumlu yorum ile gelen tepkiler müthişti. |
33 | He tingut molta sort de tindre al meu costat a persones que han permès que aquest projecte avanci. | Projenin devam etmesi için bu kadar yardımda bulunan insanlarla çalışmak bir şanstı. |
34 | Per exemple, el meu amic Dan ha fet córrer la veu, i Simon i Robin m'han ajudat a fer el vídeo. | Örneğin arkadaşım Dan, projenin tüm dünyaya duyurulması için harekete geçti, Bristol'den Simon ve Robin videonun yapımcılarıydı. |
35 | Mohammed Zeyara ha tingut l'amabilitat de compartir el vídeo, fet que ha ajudat enormement a que es conegui el projecte. | Mohammed Zeyara'nın videoyu paylaşması projenin yayılmasına büyük etkide bulundu. |
36 | La població palestina s'ha mostrat molt entusiasmada i m'ha donat molt de suport, i sento que Iman, Shareef i DiaaMahmoud s'han convertit en amics meus durant aquest projecte. Hi han aportat un suport inestimable. | Filistin halkından büyük bir sıcaklık ve destek görüldü ve yol boyunca Iman, Shareef ve DiaaMahmoud gibi projeye paha biçilemez derecede katkıda bulunan arkadaşlar edindim. |
37 | Ací teniu alguns dels retrats acabats. | Tamamlanan portrelerden bazıları burada. |
38 | Podeu veure'n més a la pàgina de Facebook de Beyond Words. | Daha fazlasını Beyond Words Facebook Sayfası'nda görebilirsiniz. |
39 | Mohamed Sabri Atallah, 21 anys. | Mohamed Sabri Atallah, 21 yaşında. |
40 | Sara Omar Ahmed Sheikh al-Eid, 4 anys. | Sara Omar Ahmed Sheikh al-Eid, 4 yaşında. |
41 | Samar Al-Hallaq, 29 anys. | Samar Al-Hallaq, 29 yaşında. |
42 | Hindi Shadi Abu Harbied, 10 anys. | Hindi Shadi Abu Harbied, 10 yaşında. |