# | ind | tur |
---|
1 | Keindahan Rana Tharus dalam Foto | Nepal'in Dağ Eteklerinin Güneyinden Rana Tharular'ın 18 Çarpıcı Fotoğrafı |
2 | Rana Tharus - Perak yang berwarna putih terlihat indah dipadukan baju merah dan syal hitam. | Rana Tharular - Gümüş beyazı, parlak renkli elbise ve siyah eşarpların üzerinde çarpıcı biçimde güzel görünüyor. |
3 | Foto oleh Solveig Boergen. | Fotoğraf: Solveig Boergen. |
4 | Digunakan dengan ijin | İzinle kullanılmıştır. |
5 | Satu saat tuan tanah dari daerah Rana Tharus, yang merupakan penduduk asli wilayah Kailali dan Kanchanpur di Nepal bagian Barat, menyaksikan banyaknya diskriminasi yang terjadi di wilayah tersebut | Geçmişte, zengin toprak sahipleri, Rana Tharular - Nepal'in uzak batısındaki Kailali ve Kanchanpur bölgelerinin yerlileri - yağma, saldırı ve ayrımcılığa uğradı. Yalıtılmış köyleri hırsızlık çeteleri tarafından sürekli yağmalandı. |
6 | Wilayah mereka yang terisolasi telah berkali-kali diserobot oleh perampas tanah. | Shuklaphanta Milli Parkı genişletildiğinde yerlerinden edildiler ve toprak iskan programı sırasında, birçoğu atalarından kalma toprakları kaybettiler. |
7 | Penduduk wilayah tersebut juga harus pindah ketika terjadi perluasan Shukplaphanta Wildlife Reserve. | Sıtmayla mücadele programının evlerinin çevresine DDT (Dichloro Diphenyl Trichloroethane) püskürtmesinin ardından Chitwan'daki Tharular, arazilerinin sadece yüzde on dörtlük kısmında yaşamak zorunda bırakıldılar. |
8 | Penduduk Tharus juga banyak kehilangan tanah leluhur mereka karena program pemukiman. | Daha öncesinde, arazinin hemen hemen yüzde doksanında yaşıyorlardı. |
9 | Jumlah lahan yang ditempati Tharus diperkirakan hanya tersisa 14% setelah program anti malaria mengharuskan penyemprotan DDT di daerah tersebut. | İzole yaşadıklarından dolayı, Rana Tharular hakkında yazılı doküman bulmanın zor olduğunu yazmış Bikram Rana blogunda: Hindistan'da Khiri ve Nainital Rana Tharular'ı kanunen tanınan kabileler. |
10 | Padahal sebelumnya, mereka menempati menempati 90% lokasi. Sangat sulit menemukan dokumen tertulis tentang Rana Tharus karena mereka hidup terisolasi, ungkap Bikram Rana dalam blog-nya: | Nepal'de beşeri yerleşim açısından Rana Tharular, 16. yüzyıldan beri Kailali ve Kanchanpur'un yerli sakinleri ve iki bölgenin ilk yerleşimcileri; sonradan Dangauras of Dang ile sıtma imhası ve Panchayat rejiminin yeniden iskan planının ardından Khasiyas [kabileleri] da onlara katıldı. |
11 | Di India, Rana Tharus-Khiri dan Nainital adalah suku yang dilindungi. | Yine de, bütün engellere rağmen, kültür ve geleneklerini unutmamışlar. |
12 | Di Nepal sendiri, Rana Tharus adalah penduduk asli Kailali dan Kanchanpur sejak abad ke-16. | Yaşam tarzları özgün kalmış ve geleneksel giysileri ile aksesuarları, her fotoğrafçı ve tasarımcının ilgisini çekecek türden. |
13 | Mereka adalah pionir di dua distrik tersebut, yang dikemudian hari bergabung dengan suku Dangauras Dang dan setelah pemberantasan malaria dan rencana pemindahan hunian pada rejim Panchayat, suku Khasiyas juga bergabung. | Japonya'da yaşayan ve çalışan Alman fotoğrafçı Solveig Boergen, Rana Tharular'ın günlük hayatlarından kareler yakalamak için Nepal'in batısındaki Kanchanpur bölgesini ziyaret etti. İşte gördükleri: |
14 | Biarpun dengan segala halangan yang harus dihadapi,mereka tidak melupakan budaya dan tradisi. | Güneş, kerpiç evin penceresinden girerken, yaşlı bir Rana kadını yemek yapmakla meşgul. |
15 | Cara hidup, pakaian dan ornamen tradisional mereka sangat menarik mata fotografer dan desainer. | Güçlü ışınlar, etrafı aydınlatıyor ve mutfağın karanlık köşesi aşıboyasıyla yapılmış bir portreye dönüşüyor. |
16 | Solveig Boergen, seorang fotografer Jerman yang hidup dan bekerja di Jepang, melakukan ke distrik Kanchanpur di Nepal Barat untuk mengabadikan kehidupan sehari-hari penduduk Rana Tharus. | Sabahki işler, çevreyi temizlemek ve sürüyü dışarı çıkarmaktan ibaret. Genç kız, keçilere göz kulak olmak ve hayvanlara ot getirmekte yardımcı. |
17 | Berikut ini apa yang dia lihat melalui kameranya: | Parlak renkli bluzlu kadın ip yatakta oturuyor ve yaklaşan festivalde oynamaları için torunlarına kil heykelcikler yapıyor. |
18 | Membersihkan rumah dan memberikan makan ternak. | Doğadan, kollarındaki dövmelerden ve bluzunun parlak renklerinden ilham alıyor. |
19 | Tugas rutin pagi hari, membawa ternak ke pada rumput. | William Wordsworth'ün Solitary Reaper'ındaki (Yalnız Orakçı) gibi, kadın, çeltik tarlasını yalnız başına biçiyor. |
20 | Wanita muda yang membantu menjaga kambing dan mengambil rumput. | Parlak giysisi, sarı denizinde göze çarpıyor. |
21 | Wanita dengan pakaian cerah ini membuat mainan dari tanah liat untuk mainan cucunya di festival mendatang. | Arkadaşı ona katıldığında, giydiği geleneksel elbiseyle arkadaşının renk kattığı günümüze ait elbise arasında bir rekabet varmış gibi görünüyor. |
22 | Gambar yang dibuat terinspirasi alam tato di tangannya dan warna cerah pada blusnya. | Her iki elbisenin renkleri de sarı tarlada parlıyor. |
23 | Berbisik di tengah padang rumput. Tradisional vs modern | Bereketli bir avlanma için topluluğun bir araya gelmesi izlenecek anlardan biri. |
24 | Menjala ikan. Berbagi hasil tangkapan ikan. | Birlikte çalışmanın ve avı bölüşmenin keyfi - onlardan öğrenecek çok şey var. |
25 | Cukup banyak ikan untuk semua orang. | Avlanan balıklar herkes için yeterli. |
26 | Mempelai wanita sedang berias | Evlenme sezonu ve kadınlar takılarını gururla gösteriyorlar. |
27 | “Cermin! | Ayna! |
28 | Cermin! | Ayna! |
29 | Siapakah yang paling cantik?” | Var mı benden güzeli bu dünyada? |
30 | Aku terlihat cantik, bukan? | Güzel görünmüyorsam söyle. |
31 | Dan kaki mereka pun berhias dengan cantik | Bacakları da unutmamışlar. Gümüş aksesuarlar takılmış. |
32 | Warna-warna cerah yang terinspirasi dari alam. | Elbiselerindeki güzel yama işi gibi, Ranalar tarafından seçilen renkler doğadan ilham alınmış canlı bir renk cümbüşü oluşturuyor. |
33 | Anak-anak kecil yang bermain tanpa beban. | Çocuklar, dikkatsiz ve kaygısızca oynuyor ve köyün etrafında dolaşıyorlar. |
34 | Ketika kamu muda akan mengikuti jejak oraang tua mereka dalam berbudaya, masa depanlah yang akan menentukannya. | Gülümsemeleri nadide ve masum. Çocuklar atalarının ayak izlerini takip edip zengin kültürlerini koruyacaklar mı - gelecek karar verecek. |
35 | Seluruh foto telah mendapat ijin untuk dimuat. | Tüm görseller izinle kullanılmıştır. |
36 | Cerita ini dapat dilihat juga pada blog Voice of Tharus. | Hikayenin bir versiyonu Voice of Tharus blogunda yayımlanmıştır. |