# | por | tur |
---|
1 | Grécia: Apoiantes Neo-Nazis da “Aurora Dourada” Atacam Mais Imigrantes Este artigo faz parte da nossa cobertura especial Europa em Crise | Yunanistan: Neo-Nazi “Altın Şafak” Göçmenlere Saldırıyor |
2 | Um grupo de 15 a 20 apoiantes da Aurora Dourada - o surpreendentemente próspero partido político grego neo-nazi - atacou um homem paquistanês com cerca de 30 anos de idade [en] no dia 29 de Maio, 2012, em Atenas, na estação de metro de Agios Nikolaos, um bairro conhecido por alojar grande parte da população de imigrantes na capital. | Başarıları kamuoyunu şaşırtan Yunan neo-nazi siyasi partisi Altın Şafak taraftarı 15-20 genç 29 Mayıs 2012 günü Atina'da yoğun olarak göçmenlerin yaşadığı bir çevrede bulunan Agios Nikolaos metro istasyonunda otuz yaşlarında bir Pakistanlıya saldırdı. [en] |
3 | Apoiantes da Aurora Dourada com chamas em riste em Thessaloniki, Grécia no dia das eleições de 6 de Maio, em que o partido ganhou 7% dos votos. | Altın Şafak taraftarları 6 Mayıs seçim günü Selanik'te seçim başarılarını kutlarken. Parti oyların %7'sini almıştı. |
4 | Foto de Alexandros Michailidis © Copyright Demotix | Foto: Alexandros Michailidis © Copyright Demotix |
5 | O grupo entrou na estação a gritar palavras de ordem fascistas como “Nunca serás grego!”, atiraram o homem para o chão e espancaram-no, enquanto os passageiros chocados olhavam. | Grup metro istasyonuna “Hiçbir zaman Yunan olamayacaksınız” gibi faşist sloganlar söyleyerek girdiler. Hedeflerindeki kişiyi here yatırarak izleyenlerin gözleri önünde dövdüler. |
6 | Numa reportagem da TVXS, uma testemunha narra a história [gr] e explica o que aconteceu quando reagiu à brutalidade do grupo: | TVXS haber bülteninde hikayeyi anlatan [el] bir görgü tanığı grubun vahşetine tepki gösterdiğinde olanları anlatıyor: |
7 | Enquanto o ataque acontecia, eu comecei a gritar insultos e a ameaçar que ia chamar a polícia (…) Em resposta o gangue aproximou-se de mim a berrar intimidações, como “Traidor, deixa o país” e “Comunista, vamos esfaquear-te.” | Saldırının olduğu anda trenin kapısına giderek küfrettim ve polisi arayacağım diye bağırdım (…) O anda grup bana dönerek “Hain ülkeyi terket” ve “komünist, şimdi seni bıçaklayacağız” diye bağırmaya başladı. |
8 | E conclui dizendo: | Konuşmasını şöyle tamamladı: |
9 | A idade média do grupo fascista era baixa, mas infelizmente o medo dos passageiros era imenso. | Grubun yaş ortalaması çok düşüktü ama ne yazık ki yolcular çok korkmuştu. |
10 | Se tivéssemos reagido em conjunto, de certeza que teriam desaparecido. | Eğer hep birlikte tepki gösterebilseydik kesinlikle toparlanıp kaçacaklardı. |
11 | A blogueira Fragkiska Megaloudi deixou um comentário numa notícia [gr] sobre a ausência da polícia durante o incidente: | Blog yazarı, Fragkiska Megaloudi, [el] yayınlanan haberin altına yazdığı yorumda olay sırasında polisin ortalıkta olmadığından söz ediyor: |
12 | Não me surpreende que os psico-fascistas façam o que lhes apetece sem qualquer punição. Nem espero qualquer proteção dos polícias gregos já que [provavelmente] metade deles votaram na Aurora Dourada. | Altın Şafak'ın psikopat faşistlerinin cezalandırılma korkusu olmaksınız her istediklerini yapması beni şaşırtmıyor, ne de olsa oylarının çoğunu aldıkları polis onlara karşı bizi koruyacak değil. |
13 | Outros ataques foram reportados em Atenas a 29 de Maio, o dia em que acontecia uma marcha da Aurora Dourada na Praça Sintagma em memória da queda de Constantinopla em 1453 depois de um ataque Otomano. | Altın Şafak taraftarlarının Syntagma Meydanı'nda İstanbul'un düşmesinin anısına toplandıkları gün loan 29 Mayıs'ta Atina'dan başka saldırı haberleri de geldi. |
14 | O líder da Aurora Dourada, Nikolaos Mihaloliakos, quatro dias antes anunciava o protesto: | Altın Şafak lideri Nikolaos Mihaloliakos dört gün önce taraftarlarına şöyle seslenmişti: |
15 | Camaradas levantem as bandeiras (…) Aproximam-se tempos difíceis em que se vai provar quem são os verdadeiros gregos, quem é de outras etnias e quem são os traidores. | Yoldaşlar bayraklarınızı göndere çekin! (…) Önümüzde zor zamanlar var, bu dönem gerçek Yunanları, milliyetçileri ve hainleri bize gösterecek. |
16 | Depois da Aurora Dourada ter sido eleita para o parlamento grego a 6 de Maio com 7% dos votos, aumentaram de forma significativa os ataques aleatórios a imigrantes, especialmente no centro de Atenas. | Altın Şafak'ın 6 Mayıs seçimlerinde oyların %7'sini alarak Parlamento'da temsil edilmeye başlamasından sonra özellikle Atina merkezinde göçmenlere yapılan saldırılar ciddi bir oranda arttı. |
17 | No entanto, o partido nunca assumiu responsabilidade pelos ataques racistas. | Ancak parti bu ırkçı saldırıları hiçbir zaman üstlenmedi. |
18 | Estão a ser organizados protestos e marchas em Junho em Atenas e Thessaloniki contra ataques de motivação racista e contra a extrema direita. | Haziran ayında Atina ve Selanik'te radikal sağ ve ırkçı saldırılara karşı gösteriler ve yürüyüşler planlanıyor. |