# | por | tur |
---|
1 | Irã: Aja como um homem, vista-se como uma mulher! | İran: Adam Ol, Kadın gibi Giyin! |
2 | [Todos os links levam a paginas em inglês, exceto quando informado] Em um vestido vermelho e com um véu na cabeça, um homem foi detido pelas forças de segurança nas ruas de Marivan no Kurdistão, província do Irã, na segunda-feira, 15 de abril de 2013. | 15 Nisan 2012'de, İran'ın Kürdistan bölgesinde yer alan Merivan [tr] şehrinde, güvenlik güçleri, bir adamı cezalandırma amacıyla başörtüsü ve kadın kıyafetleri giydirip,sokakta dolaştırarak teşhir etti. |
3 | Um tribunal local decidiu que essa seria a punição para três homens declarados culpados em casos de brigas domésticas. | Yerel mahkeme bu cezalandırmanın üç kişiye daha uygulanmasına karar verdi. |
4 | As circunstâncias exatas não são claras, mas a mera ideia deste tipo de punição irritou a muitos. | Cezanın kesin gerekçesi kesin olarak bilinmemekle birlikte, bu cezalandırma yöntemi bir çok kişiyi kızdırmaya yetti. |
5 | Mulheres em Marivan realizaram um protesto contra a sentença na terça-feira, da semana passada, dizendo que isso era mais humilhante para as mulheres do que para os homens condenados. | Salı günü, Merivan'da yaşayan kadınlar verilen kararın erkekleri cezalandırmaktan çok kadınları aşağıladığı gerekçesiyle yaşananları protesto etti. |
6 | De acordo com um ativista de direitos humanos as forças de segurança atacaram os manifestantes fisicamente [fa]. | İnsan hakları aktivistlerinden birinin belirttiğine göre, güvenlik güçleri protestoculara fiziki olarak müdahale etti [fa]. |
7 | Um vídeo [fa] [removido do Youtube] mostra mulheres marchando pelas ruas. | Aşağıdaki video'da protestocu kadınların yaptığı yürüyüş yer almaktadır: |
8 | Compartilhado na página do Facebook ‘Kurd Men For Equality' (Homens curdos pela igualdade, em português) | ‘Kurd Men For Equality' Facebook sayfasından alınmıştır. |
9 | Online, vários homens curdos se fotografaram vestidos de mulher, como parte de uma campanha no Facebook, dizendo, “Ser mulher não é um instrumento para punir ou humilhar ninguém.” | Sanal ortamda ise, bir çok Kürt erkeği kadın kıyafetleri içinde fotoğraf çekip Facebook'da [fa] paylaşarak, şu mesajı verdi “Kadın olmak, herhangi birini aşağılama ya da cezalandırma aracı olarak kullanılamaz.” |
10 | As fotos aparecem na página do Facebook Kurd Men for Equality (Homens curdos pela igualdade, em português). | Fotoğraflar Kurd Men for Equality (Eşitlikçi Kürt Erkekleri) [fa] adlı Facebook sayfasında paylaşıldı. |
11 | Namo Kurdistani escreveu: | Namo Kurdistani şöyle belirtiyor [en]: |
12 | Para mostrar a minha solidariedade e apoio à “nação feminina” e pelos sofrimentos e tormentos que passaram durante a história, na maioria das vezes feitos por “homens” [sic]. Como temos visto recentemente uma estúpida ordem de um juiz castigar uma pessoa ao colocar nele as vestimentas femininas, pois é um dos momentos que devemos juntos nos reunir e condenar esta estupidez, brutalidade e desumanidade contra a feminilidade, metade da sociedade, bem como, pelo menos, metade dos seres humanos na terra. | (Giydiği kadın kıyafetlerine atfen) “Kadınlığa” olan inancımı ve desteğimi göstermek ve onların tarih boyunca “erkek” elinden çektiği acılar ve eziyet adına… Geçtiğimiz günlerde aptal bir hakimin aldığı kararı; bir insanı kadın kıyafetlerine sokarak cezalandırmasını, bu kararın, toplumumuzun yarısını ve dünya nüfusunun en az yarsını oluşturan kadınlara karşı içerdiği mantıksızlığı, zalimliği ve zorbalığı, kınamak için birlik olmalıyız. |
13 | Eu estou apoiando a nação feminina fazendo o mínimo que posso por elas. | Ben kadınlığı elimden gelen şekilde destekliyorum. |
14 | A página do Facebook da Associação das Mulheres de Marivan também condenou o ato e escreveu [fa]: | Merivan Kadınlar Birliği Facebook sayfası da kararı kınayarak şöyle belirtti [fa]: |
15 | Forças de segurança arrastaram um homem de Marvani condenado na cidade. | Güvenlik güçleri Marvanili suçlu bir adamı sokaklarda sürükledi. |
16 | Eles vestiram-no como uma mulher e queriam com este ato humilhá-lo. | Onu kadın gibi giydirerek, bu eylemin onu aşağılayacağını düşündüler. |
17 | A Associação das Mulheres de Marivan condena este ato e considera isso um insulto às mulheres. | Merivan Kadınlar Birliği bu hareketi kınamakta ve bunu kadına hakaret olarak görmektedir. |
18 | Mulheres curdas protestaram contra esse ato [um dia depois]. | Kürt kadınları bu olayı protesto etmiştir (olayın hemen bir gün sonrasında). |
19 | Mohmmad Mostafai, uma advogada iraniana e defensora dos direitos humanos disse [fa] | İranlı avukat ve insan hakları savunucusu Mohammad Mostafai şöyle konuştu [fa] |
20 | O Judiciário do Irã não tem o direito de determinar tal punição, que vai contra à dignidade humana. | İran mahkemelerinin insanlık onuruna aykırı bu tür kararlar vermeye hakları yoktur. |
21 | Vestir condenados como mulheres não é algo que você pode encontrar nas leis da República Islâmica | Suçluları kadın kıyafeti giydirerek cezalandırmak İslam Cumhuriyetinin kanunlarında yer alan bir şey değildir. |
22 | A história se repete | Tarih Tekerrürden İbarettir |
23 | Há mais de três anos atrás, as autoridades iranianas tentaram usar a mesma tática de humilhação contra um estudante, mas fracassaram. | Yaklaşık üç yıl önce, İranlı yetkililer aynı yöntemi [en] aktivist öğrencilerden birine daha uygulamaya çalışmış fakat başarısız olmuşlardı. |
24 | Nesse período, autoridades iranianas requereram que Majid Tavakoli se vestisse como mulher para ser liberado depois de fazer um discurso em Teerã no Dia do Estudante. | O zamanda, İranlı yetkililer Majid Tavakoli‘nin [en], Tahran'da, Öğrenci Günü‘nde [en] yaptığı konuşmanın ardından, kadın kıyafeti giyerek kaçmaya çalıştığını iddia etmişlerdi [en]. |
25 | No entanto, ativistas de direitos humanos no Irã publicaram um relatório de uma testemunha ocular, dizendo: “Todas as fotos publicadas pelos meios de comunicação estatais são falsas e uma clara utilização de meios imorais contra estudantes e ativistas civis no Irã”. | Fakat, İran'daki insan hakları aktivistleri yayınladıkları raporda görgü tanıklarından birisinin şu sözlerine yer vermişti: “Resmi mecralarda yayınlanan tüm fotoğrafla düzmecedir ve İran'daki öğrencilerin ve aktivistlerin moralini bozmaya yönelik olduğu da gayet açıktır.” |
26 | Na época, centenas de homens iranianos se fotografaram vestidos de mulher usando o hijab para apoiar Tavakoli. | Daha sonra, yüzlerce İranlı erkek Tavakoli'ye destek vermek amacıyla tesettüre girip fotoğraflarını çekmişlerdi. |