Sentence alignment for gv-por-20130610-43642.xml (html) - gv-tur-20130728-836.xml (html)

#portur
1Bomba brasileira na pele turcaTürk Protestolarında Brezilya Yapımı Biber Gazı
2Este post escrito por Bruno Fonseca e Natalia Viana, da Agência Pública, foi originalmente publicado como reportagem de título “Bomba brasileira na pele turca” e faz parte da cobertura especial #IndústriaBrasileiraDeArmas sobre o lobby e a indústria de armas no Brasil.Agencia Publica'dan Bruno Fonseca ve Natalia Viana tarafından hazırlanan bu makaleler, aynı haber bülteninde Portekizce olarak yayınlanmıştır. Daha sonra Portekizceden çevrilip Global Voices Online'da üç makaleden oluşan bir dizi olarak okurlara sunulmuştur.
3O material será publicado numa série de três artigos no Global Voices Online. Esta é a primeira parte da série.Brezilya silah endüstrisi lobisi üzerine bir inceleme niteliğindeki #IndústriaBrasileiraDeArmas [pt] genel başlıklı üç makalelik bu dizinin ilk makalesini “Bomba brasileira na pele turca” [pt] aşağıda bulabilirsiniz.
4Em 2012, quando a inscrição “Made in Brazil” estampava projeteis de gás lacrimogêneo usados contra manifestantes pró-democracia no Bahrein e ativistas denunciavam inclusive a morte de um bebê supostamente vítima do gás brasileiro, o Ministério das Relações Exteriores do Brasil anunciou que iria averiguar se houve alguma irregularidade na exportação.2012'de, Bahreyn'de demokrasi yanlısı göstericilere karşı kullanılan ve iddialara göre, aralarında beş günlük bir bebeğin de bulunduğu, ondan fazla kişinin ölümüne neden olan, biber gazlarının kapsülünde, “Made in Brazil” (Brezilya yapımı) damgası görüldü. Brezilya Dışişleri Bakanlığı (Itamaraty), Brezilya'nın biber gazı ihracatında yasadışı bir uygulama olup olmadığının araştırılacağını bildirdi [pt].
5Porém, um ano depois, o Itamaraty informa que apenas observa o caso, sem conduzir investigações ou tomar medidas.Lakin bir yıl sonra, belirtilen olaya dair, hiçbir tedbir alınmadığı ve herhangi bir soruşturma açılmadığı halde, durumu gözlemlediklerine dair açıklamalarda bulunmuştur.
6Em resposta indignada, um ativista americano-saudita Rasheed Abou-Alsamh, autor da denúncia, escreveu:İddianın yazarı Amerikalı-Suudi bir aktivist olan Rasheed Abou-Alsamh, bu açıklama karşısında öfkeli bir cevap yazdı [pt]:
7O Itamaraty deve achar que somos ingênuos.Itamaraty budala olduğumuzu zannediyor.
8Na ausência de restrições à exportação de armas não-letais, o mesmo gás, fabricado pela empresa Condor SA, do Rio de Janeiro, é agora empregado pela polícia da Turquia na repressão aos crescentes protestos contra o governo de Recep Tayyip Erdogan, que se espalharam por mais de 60 localidades em todo o país, deixando centenas de feridos e estimativas de 2 mil pessoas presas.Öldürücü olmayan silahların ihracatının herhangi bir biçimde kısıtlanmamasından dolayı, Rio de Janerio menşeili Condor A.Ş tarafından üretilmiş biber gazları, hali hazırda Türkiye polisi tarafından kullanılmaktadır. Bu gazlar, Recep Tayyip Erdoğan hükümetine karşı artan, ardında yüzlerce yaralı ve 2000'e yakın göz altı bırakarak, ülkenin 60'tan fazla bölgesine yayılan protestoları bastırmakta kullanılmaktadır.
9A Anistia Internacional confirma o uso de gás lacrimogêneo brasileiro durante as manifestações - que se iniciaram após um protesto pacífico contra a derrubada de 600 árvores na Praça Taksim, em Istambul.Uluslararası Af Örgütü, İstanbul Taksim Meydanı'nda 600 ağacın kesilmesine karşı barışçıl protestoların ardından başlayan gösteriler sırasında, Brezilya yapımı biber gazlarının kullanıldığını doğruladı.
10A professora americana Suzette Grillot, que está em Ankara, fotografou um dos projeteis brasileiros utilizadas pela polícia relatou à Agência Pública:Ankara'da bulunan Amerikalı profesör Suzette Grillot, polis tarafından kullanılmış olan Brezilya yapımı gaz kapsüllerinden birini fotoğraflayarak Agencia Publica'ya açıklamalarda bulundu:
11Um membro do nosso grupo encontrou a cápsula na noite de ontem (3 de junho) em Ankara.Grubumuzun bir üyesi, Ankara'da önceki gece (3 Haziran) Brezilya amblemli bir kapsül buldu.
12Professora americana fotografou um dos projeteis de gás lacrimogêneo brasileiros utilizados pela polícia turca.Amerikalı profesör, Türk polisi tarafından kullanılan Brezilya yapımı biber gazının iki kapsülünü fotoğrafladı.
13Imagem: Suzette Grillot/ Sob licença Creative CommonsCreative Commons lisanslı fotoğraf: Suzette Grillot.
14O gás lacrimogêneo brasileiro vem sendo usado desde o começo dos protestos, em 31 de maio, em Istambul.Brezilya yapımı biber gazı, İstanbul'da 31 Mayıs gününden (yani protestoların başlangıcından) beri kullanılıyor.
15Um participante do movimento Occupy Gezi, que preferiu não se identificar por medo de represálias, conta:Devlet baskısına uğrama korkusuyla kimliğini belirtmeyi reddeden Occupy Gezi hareketinden bir katılımcı şunları anlatıyor:
16Naquele dia, havia apenas um grupo pequeno de ambientalistas.O gün sadece çevrecilerden oluşan küçük bir grup vardı.
17A polícia invadiu o parque às 5h da manhã enquanto essas pessoas dormiam nas barracas.Grup çadırlarda uyurken, sabahın beşinde polis parkı bastı.
18Os policiais queimaram barracas e atacaram os manifestantes com gás lacrimogêneo.Polisler çadırları yaktı ve biber gazıyla göstericilere saldırdı.
19Os policiais deveriam atirar os projeteis de gás para cima, mas eles miram nas pessoas.Polislerin, gaz kapsüllerini yukarı doğru atmaları gerekiyordu; fakat kitleyi hedef alarak attılar.
20Alguns perderam a visão por serem atingidos diretamente (pelos projeteis), outros são atingidos nos braços e pernas.Bazı göstericiler, doğrudan kendilerine atılan fişekler nedeniyle, gözlerini kaybetti; diğerleri ise kollarından ve bacaklarından vuruldu.
21Existem centenas de vídeos mostrando efeitos do gás: lágrimas, náusea, vômito, dificuldade em respirar.İnternette -soluk alma güçlüğü, kusma, mide bulantısı, göz yaşarması gibi- gazın etkilerini gösteren yüzlerce video bulunmaktadır.
22O escritório de Direitos Humanos da ONU pediu à Turquia que conduzisse uma investigação independente sobre a conduta das suas forças de segurança em relação aos protestos.BM İnsan Hakları ofisi, Türkiye'nin güvenlik güçlerinin protestolardaki davranışına dair bağımsız bir soruşturma açmasını talep etmiştir.
23A porta-voz do Alto Comissariado das Nações Unidas para os Direitos Humanos, Cecile Pouilly, disse:BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Cecile Pouilly şöyle konuştu:
24Estamos preocupados com relatos de uso excessivo de força por agentes legais contra manifestantes.Kolluk Kuvvetlerinin, protestoculara karşı aşırı güç kullanıldığına dair raporlar endişe verici. Öldürücü Olmayıp Öldüren Silahlar
25A cápsula fotografada pela americana Suzette Grillot é o resto de um projétil lacrimogêneo de longo alcance (GL 202) produzido pela Condor, líder em produção deste tipo de arma na América Latina.Amerikalı Suzette Grillot tarafından fotoğraflanan boş biber gazı kapsülü (GL 202), kullanılan biber gazının Condor isimli, Latin Amerika'nın benzer silahlar üretiminde lider konumundaki şirket tarafindan imal edildiğini gostermektedir.
26O projétil chega a uma distância média de 120 metros e tem a capacidade de passar por cima de obstáculos como muros e barricadas “para desalojar pessoas e dissolver grupos de infratores da lei”, segundo descrição da própria fabricante.Üretici firmanın [pt] kendi açıklamasına göre gaz fişekleri, ortalama 120 metre mesafeye ulaşmaktadır. Ve fişeklerin, “kanuna karşı suç işleyen grupları dağıtmak ve kişileri tahliye etmek için” duvar ve barikat gibi engellerin ardına veya berisine doğru atılması gerekmektedir.
27No entanto, a Condor explica, no seu site, que a má utilização dos projéteis pode causar danos sérios à saúde - e até a morte.Condor'un kendi sitesinde açıkladığı gibi, fişeklerin yanliş kullanımı, sağlık açısından ciddi hasarlara neden olur; hatta ölümlere bile neden olabilir.
28Outra foto tirada pelos manifestantes mostra uma granada lacrimogênea de movimentos aleatórios (GL 310), também conhecida como “bailarina”.Göstericiler tarafından çekilen başka bir fotoğraf ise, gelişigüzel hareket eden (GL 310) göz yaşartıcı gaz bombasını göstermektedir.
29Ao tocar o solo, a bomba salta e faz movimentos em diversas direções, espalhando o gás por uma grande área e evitando assim que o “alvo” a jogue de volta, em direção às forças policiais.Bu bomba “balerin” ismiyle de bilinmektedir. Bu bomba yere atılınca sıçrar, farklı yönlere doğru hareket eder ve gaz geniş bir alana yayılır; böylece gaz kapsülünün, hedef alınan kişilerce, polis güçlerine doğru geri atılması engellenir.
30O site da empresa explica que, em contato com materiais inflamáveis, a granada pode gerar chamas.Şirket sitesi şu açıklamayı yapmaktadır: “bomba yanıcı maddelerle temasa geçtiğinde şiddetli yangınlara neden olabilir”.
31Na foto divulgada pelos manifestantes, aparecem as armas GL 310 e Gl 202 da Condor (1º e 3º itens da esquerda para direita).Protestocular tarafından yayımlanmış fotoğrafta, Condor şirketinin (soldan sağa 1. ve 3.) GL 310 ve GL 202 cephaneleri sergilenmektedir.
32O 2ª armamento da esquerda para direita é da Nonlethal Technologies, companhia dos Estados Unidos que é a principal exportadora de armas não-letais para a Turquia, ao lado da brasileira Condor/Sob licença Creative CommonsSoldan 2. cephane, Türkiye'ye, Brezila menşeili Condor'un yanı sıra, ölümcül olmayan silahların en büyük ihracatçısı konumundaki ABD'li Nonlethal Technologies adlı şirket tarafından ithal edilmiştir. Creative Commons lisanslı fotoğraf.