# | tur | zht |
---|
1 | Bangladeş: Sinema Salonlarının Ölümü | 孟加拉:電影院的凋零 |
2 | Bengalliler için salonlarda film izlemek bir zamanlar boş zamanlarını değerlendirmenin en popüler şekliydi. | 上電影院看戲,曾經是孟加拉人民最受歡迎的娛樂活動。 |
3 | Adetler özel günlerde veya tatil günlerinde mutlaka sinemaya gitmeyi gerektirirdi. | 每每到假日或是特殊節日,就會去看電影。 |
4 | Popüler kültür yeni bir film oynamaya başladığında yıldızların duruşlarını ve giyimlerini taklit etmeye dayanırdı. | 追隨新上映電影中的明星風采與姿態,曾是熱門一時的文化。 |
5 | Ama şimdilerde Bengalli sinemaseverler artık salonları doldurmuyor ve ülkenin cinema salonları birer birer kapanıyor ve yerlerine alışveriş merkezleri dikiliyor. | 如今,孟加拉的電影愛好者已不再進電影院了,這個國家的電影廳接二連三的關門,倒是嶄新的購物中心一家家開張取代了電影院原本的位置。 |
6 | Haberlere göre sadece geçtiğimiz on yılda yüzlerce sinema salonu kapandı [bn]. | 根據近十年來的報導,已經有上百家電影院倒閉 [bn]. 。 |
7 | Daha önce her yıl 100 sinema salonu inşa edilirken bu rakam şimdilerde 30-40'a düştü [bn]. | 過去每年都有約 100 家的戲院開幕,現在也減少至 30-40 家 [bn]。 |
8 | Darashiko düzenli olarak sinema hakkında blog yazıları yazıyor. | 達拉希克(Darashiko)定期在部落格上發佈有關電影的文章。 |
9 | Burada Bengladeş film sanayii hakkındaki son görüşlerini paylaşmış [bn]: | 他分享了孟加拉電影業的近況如下 [bn]: |
10 | Şyamoli Sinema Salonu artık sadece bir anı. | 夏孟里電影廳(Shyamoli Cinema Hall)只剩一場回憶。 |
11 | Yerine 14 katlı bir alışveriş merkezi yapılıyor. | 一座 14 層樓的購物中心正在原地施工搭建。 |
12 | Fotoğraf: Wikipedia | 圖片取自維基百科 |
13 | Bengladeş sinema endüstrisi en kötü zamanlarını yaşıyor. | 孟加拉電影業正處於最黑暗的時期。 |
14 | 1990-91 yıllarında 1230 sinema salonu vardı. | 1990 到 1991 年,電影廳的數量約為 1230 家。 |
15 | 2010'da bu rakam 742'ye düştü. | 但到了 2010 年時,其數量銳減至 742 家。 |
16 | Daka'daki 44 salondan sadece 33'ü bugün hayatta. | 達卡(Dhaka)的 44 家電影廳中,僅有 33 家倖存。 |
17 | Bunların yerlerine büyük binalar dikildi. | 在原本是電影廳的位置上,高樓大廈取而代之。 |
18 | Gülistan, Şyamoli, Naz, Lion, Star, Şabistan, Taçmahal gibi ünlü salonlar bugün artık yok. Kaliteli senaryoların yokluğu ve ortalama oyunculuk yüzünden sanayii yılda ancak 100 film üretebiliyor. | 較為有名的有古麗(Gulistan)、夏孟里(Shyamoli)、那茲(Naz)、獅里恩(Lion)、繁星(Star)、夏碧斯(Shabistan)、塔馬侯(Tajmahal)等電影院,都走入歷史而漸被遺忘。 |
19 | 2010'da bu rakam onyılın en düşük düzeyi olan 63'e kadar düştü. | 粗劣的劇本與平庸的製作讓電影業每年僅上映 100 部電影。 |
20 | Ama giderek daha da kötüleşiyor. | 2010 年僅有 63 部,是十年來最低的量。 |
21 | 2011'in ilk 6 ayında sadece 19 film seyirciye ulaştı. | 情勢每況愈下。 |
22 | Bunlar içinse sadece 300 Milyon Taka (3,6 milyon dolar) yatırım yapıldı. | 2011 年的上半年只有 19 部電影上映,且投資額僅 3 億塔卡(360 萬美金)。 |
23 | Gazeteler bu yıl sadece 45 film çekileceğini ve önümüzdeki yıl bu rakamın 30'a ineceğini bildiriyor. | 新聞報導指出今年製作的電影只有 45 部,明年可能會減至 30 部。 |
24 | Ama sinema salonları neden kapanıyor? | 但為什麼電影院會倒閉呢? |
25 | Neden izleyiciler salonları doldurmaktan vaz geçti? | 為什麼觀眾不再進電影院了呢? |
26 | Megh Roddur [bn] şöyle yazıyor: | 梅. |
27 | Tabii ki film izlemek için sinemaya gitmek istiyorum. | 羅道(Megh Roddur)寫道 [bn]: |
28 | Acı ama gerçek şu ki artık filmler benin zevkime hitap etmiyor. | 我當然想去電影院看電影。 |
29 | Neden garip giysiler ve saçma hikayelerle dolu bir film izleyeyim ki? | 雖然這樣講很傷人,但事實上我對大多數電影都不感興趣。 我何必去看一部充滿了怪異服裝和主題拙劣的電影? |
30 | Neden gidip hepsi birbirinin aynı öyküleri izleyeyim? | 我何必去看了無新意的故事? |
31 | Neden başka senaryolardan kopyalanıp yapıştırılmış filmleri izleyeyim? | 我何必去看不斷重複,或者說基本上就是複製貼上的電影呢? |
32 | Heykelin arkasındaki nina bir zamanlar ünlü Gülistan sinemasıydı. | 雕像後的建築物曾經是有名的古麗電影廳(Gulistan Cinema Hall)。 |
33 | Şimdi burası bir giyim pazarı. | 現在成了服飾店。 |
34 | Fotoğraf: Ranadipam Basu. | 影像由 Ranadipam Basu 所攝。 |
35 | İzin alınarak kullanılmıştır. | 經同意後使用。 |
36 | Sachalayatan'da konuk bir blog yazarı çocukluğunda ailesi ile birlikte sinemaya gidişlerini anımsıyor. | Sachalayatan 社群中,一名部落客回憶起兒時與家人一起到電影院的時光。 |
37 | Yazar [bn] sinema salonlarının boş olmasının suçunun dağıtım firmalarında olduğunu savunuyor: | 該部落客將觀影人數稀少歸咎於電影院: |
38 | Artık salonlarda ailemizle birlikte film izlemiyoruz. | 現在我們都不跟家人去電影院看電影了。 |
39 | Kalitesiz filmleri suçlamıyorum. | 我並不怪罪於低品質的影片。 |
40 | Bunun nedenini sinema salonlarındaki ortama bağlıyorum. | 而是應歸咎於電影院的整體環境。 |
41 | Hala birkaç iyi film çekiliyor. | 還是有少數的優質電影製作。 |
42 | Ama bunları bile ortamın kötülüğü yüzünden gidip ailemizle izleyemiyoruz. | 但在這樣的環境之下,我們仍是無法與家人一同觀賞那些優質電影。 |
43 | Lekhajoka Shamim [bn] endüstrideki yıkımı üç nedene bağlıyor: | 雷克(Lekhajoka Shamim)引述了這個產業頹敗的三個原因: |
44 | Yerli filmlerdeki düşük kalite, açık saçık filmler ve sinema salonlarındaki ortam sinemaya gidenlerin sayısındaki düşüşün temel nedenleri. | 本土電影的低劣品質、不入流的電影內容以及電影院的環境,正是導致觀影人數稀少的原因。 |
45 | Bir zamanlar sinemaya gitme düşüncesi heyecan vericiydi. | 去看電影,原本是讓人興奮的娛樂活動。 |
46 | Herkes gerçekten ilgiliydi. | 許多人甚至熱衷於此。 |
47 | Russel Ashraf [bn] bunun öyküsünü anlatıyor: | 羅素(Russel Ashraf)分享了下列的故事: |
48 | Amcamla birlikte “Aguner Poroshmoni” filmini izlemeye gitmiştik. | 我叔叔和我一起去看了電影《Aguner Poroshmoni》。 |
49 | Kalabalık olmayacağını düşünerek filmin başlamasından birkaç dakika önce salona vardık. | 我們以為不用著急的趕去,所以在開演前幾分鐘才前往。 |
50 | Ama billet kuyruğunun sokağa kadar uzandığını gördük. | 結果,唉,我們看到長長的排列隊伍都要排到大馬路上去了。 |
51 | Yapılacak birşey yoktı. | 該怎麼辦! |
52 | Sırada bekledik ve filmi sahnenin önündeki ilk sıradan izledik. | 我們只好照樣排隊等電影票,並蜷縮進螢幕正前方的位子裡。 |
53 | Boynumu acıdan üç gün oynatamadım! | 之後有三天我的脖子都痠痛到無法轉動。 |
54 | Sinema endüstrisini kurtarmak ve salonlara data fazla izleyici çekmek amacıyla hükümet Hint sineması yasağını kaldırdı. | 為了讓電影業起死回生,並吸引更多人進電影院,政府決定要撤除對印度電影(請注意印度電影從 1965 年就被禁播)的禁令。 |
55 | (Bengladeş'te Hindistan filmlerinin gösterimi 1965'ten bu yana yasaktı) Bu karar Internet'te ciddi eleştirilere neden oldu. | 此舉引發網路上的犀利評論。 達卡新興市場(Dhaka New market)旁的巴拉卡(Balaka)電影院。 |
56 | Daka yeni pazarın yanında Balaka sinema salonu. | 影像取至雷吉(Ragib Hasan)建立的維基百科條目 |
57 | Fotoğraf: Wikipedia / Ragib Hasan Nazrul Islam [bn] Amrabondhu bloğunda bir yazısında şöyle diyor: | 那茲魯(Nazrul Islam)在 Amrabondhu 部落格發表的文章: |
58 | Hindu filmlerden nefret ettiğim için değil ama, hükümet ölen bir sanayii kurtarmak için aldığı bu karardan hemen dönmeli! | 並非想表達憎惡北印度語言(Hindi)電影,而是政府不應該壓低姿態以這樣卑劣的決定,拯救岌岌可危的電影產業。 |
59 | Bunun yanında filmlerin ithal edilmesini savunanlar da var: | 但也有人支持國外電影: |
60 | Bir blog yazarı [bn] (Fahmidul Haque) şöyle diyor: | 一名部落客費名杜(Fahmidul Haque)表示: |
61 | Bana göre bir vatandaşın farklı beğenilerde üretilmiş yerli ve yabancı filmleri izlemesi en doğal hakkıdır. | 對我來說,可以觀看不同種類的本土或國際電影是人民的權利。 |
62 | Bu hakkı lütfen yerli sanayii kurtarmak için Hint filmlerinin ithali tartışmasıyla sınırlamayalım. | 我們不該因禁止印度電影的進口來拯救本土產業所產生的爭論,而限制了這項權利。 |
63 | Aldıkları eleştiriler sonucunda hükümet Hint filmlerine uygulanan yasağı kaldırma kararını iptal etti. | 由於輿論四起,政府決定收回撤除印度電影禁令的決策。 |
64 | Kallol Mustafa‘nın [bn] yerli film sanayiini canlandırmak için detaylı önerileri var: | 卡羅(Kallol Mustafa)對於如何復甦本土電影業有獨到見解: |
65 | Kurumsal hükümet desteğine, mali sorumluluğa, sanayiinin kurumsallaşmasına ve her salonda her hafta bir yabancı filmin (sadece Hint filmi değil) gösterilmesi mecburiyetine ihtiyacımız var. | 我們需要政府機構和財力上的支持貢獻、電影業的制度化,以及在各家電影院中強制每個月一週播放國際電影(不僅限於印度電影)。 |